haHayatımı Genişleyen

Hayatımı Genişleyen

Hayatımı Genişleyen halkalar içre yaşarım ben,

nesneler üzre açılan birim birim.

Sonuncuyu, belki, başarmak gelmez elimden;

fakat denemek isterim.

dönerim çevresinde Tanrı’nın,

o eski kulenin gece gündüz dönerim binlerce senedir;

doğan mıyım ben, fırtına mı, bilmem henüz,

yoksa bir büyük şarkı mıyım nedir…

Rainer Maria Rilke

The Enchanted Journeys of Lily: A Tale of Dreams and Transformation"

The Enchanted Journeys of Lily: A Tale of Dreams and Transformation"

Once upon a time in a small coastal town, there lived a young girl named Lily. Lily was a curious and adventurous soul, always seeking new experiences. She had one sunny morning, as Lily strolled along the beach, she noticed a peculiar bottle washed ashore. With excitement in her eyes, she picked it up and gave it a gentle rub. To her astonishment, a cloud of colorful smoke emerged from the bottle, forming the shape of a mischievous genie.The genie introduced himself as Zephyr, the guardian of dreams and wishes. Zephyr explained that he had been trapped inside the bottle for centuries and was grateful to Lily for releasing him. In return for her kindness, Zephyr offered Lily three wishes.Lily with for her second wish, Lily wished for the power to heal any living being.She wanted to alleviate suffering and bring hope to those in need. With her healing touch, she traveled to impoverished villages and war-torn regions, bringing comfort and solace to the afflicted. Lily's compassion and dedication inspired others to join her cause, creating a ripple effect of kindness and compassion.As Lily pondered her final wish, she realized that her previous two wishes had already transformed her life and the lives of others. She no longer desired personal gain but instead wished for a world filled with peace, harmony, and love. Zephyr granted her wish, and from that moment on, the world experienced a remarkable transformation.Conflicts resolved, and nations embraced diplomacy over war. People began to prioritize unity and understanding, fostering a global community that celebrated diversity and worked together for the betterment of humankind. It was a world where differences were embraced, and the power of love transcended all barriers.Lily continued her journey, spreading joy and kindness wherever she went. She became a symbol of hope and a testament to the power of one person's dreams and actions. Through her adventures, Lily discovered that true magic lies not in wishes granted but in the ability to make a positive impact on the world and the lives of others.And so, the story of Lily and her extraordinary journey became a legend passed down from generation to generation, reminding people that even the smallest acts of kindness can create a world filled with love and happiness.

The end.

kayıp yildizlar

Kayıp Yıldızlar

 

Bir zamanlar, gökyüzünde binlerce yıldız parıldardı. Bu yıldızlar insanların hayallerini süsler, geceye ışık verir ve gizemli hikayeleriyle dolu bir evrenin parçalarıydı. Ancak zaman geçtikçe, yıldızlar yavaş yavaş kaybolmaya başladı.

 

Bir çocuk olan Liam, kaybolan yıldızları fark etti. Gece gökyüzüne baktığında bir zamanlar parlayan yıldızların yerinde yalnızca boşluklar vardı. Liam, bu duruma üzülürken bir gece rüyasında bir yıldızın ona seslendiğini duydu.

 

“Merhaba, ben Stella,” dedi yıldız. “Biz kayıp yıldızlar artık yeryüzünde yaşamak zorundayız.”

 

Liam şaşkın bir şekilde Stella’ya baktı. “Nasıl olur?” diye sordu. “Yıldızlar gökyüzünde yaşar, orada ışık verirler.”

 

Stella, üzgün bir ifadeyle cevap verdi. “Eskiden öyleydi, ancak zaman içinde gökyüzündeki enerjimiz tükendi. Artık buradayız, ancak hala büyülü gücümüzü koruyoruz.”

 

Liam, yıldızların neden kaybolduğunu öğrenmek istedi. Stella, yıldızların enerjilerini insanların hayallerinden aldığını anlattı. İnsanlar hayal etmeyi ve yaratıcı olmayı unuttukça, yıldızların ışığı da solmaya başlamıştı. Liam, bu durumu düzeltmek için ne yapabileceğini sordu.

 

Stella, Liam’a yıldızların kaybolmasının durdurulabilmesi için insanların yeniden hayal etmeyi öğrenmeleri gerektiğini söyledi. Liam, insanların hayal güçlerini nasıl geri kazanabileceklerini sordu.

 

Stella, Liam’a bir görev verdi. İnsanların hayal etmeyi hatırlayabilmeleri için yıldızların büyülü tozunu bulması gerekiyordu. Bu toz, insanların içlerindeki yaratıcılığı uyandırarak hayal güçlerini geri getirecekti.

 

Liam, Stella’nın görevini yerine getirmek için yola çıktı. İlk olarak, bir ormanda gezerken küçük bir yaratıkla tanıştı. Bu yaratık, adı Gizmo olan bir çiftçiydi ve eski zamanlardaki hayal gücünü kaybetmişti. Liam, Gizmo’ya yıldızların büyülü tozunu anlattı ve ona yardım etmek istedi.Gizmo, ilginç bir şekilde Liam’ın anlattıklarını anlamış gibi görünüyordu. Onunla birlikte hareket eden bir takım eşyalar vardı. İçlerindeki eski dergiler, resim kitapları ve müzik aletleri bir zamanlar Gizmo’nun yaratıcılığını besleyen kaynaklardı.Liam, Gizmo’ya yardım ederek eski dergilerden bazı sayfaları yırttı ve yıldız tozunu serpiştirdi. Ardından, resim kitaplarının sayfalarını çevirdi ve kitaplardaki renkli dünyaları canlandıran tozu saçtı. Müzik aletlerine dokunduğunda ise melodiler hayata döndü ve ortamı saran bir büyü hissi oluştu.Gizmo, bu büyülenmiş anları yaşadıkça gözleri parladı ve yaratıcılığı yeniden canlandı. Artık hayal etmeyi unutmuş olduğu şeyleri hatırlıyor ve hikayeler üretmeye başlıyordu. Liam, Gizmo’nun gelişimini görünce içten bir sevinç duydu.Yola devam eden ikili, bir sonraki duraklarında bir sanat galerisine rastladı. Galeride resimlerin önünde duran insanların yüzlerinde bir boşluk ve kaybolmuş bir hayal gücü seziliyordu. Liam, galerinin yöneticisiyle konuştu ve yıldız tozunu kullanarak galeriyi canlandırmaya karar verdiler.

 

Liam, yıldız tozunu serpiştirerek tabloları hayata döndürdü. Bir anda, tabloların içinden karakterler çıkıyor ve ziyaretçilerle etkileşime giriyordu. Gözlerine inanamayan insanlar, hayal güçlerinin geri döndüğünü hissettiler. Birbirleriyle konuşmaya, hikayeler anlatmaya ve tablolardaki dünyalara girmeye başladılar.Galerinin havası, yaratıcılığın akışıyla dolup taşmıştı. Sanatçılar, yeni eserler üretiyor ve eski eserlerine yepyeni anlamlar katıyordu. Insanlar, kaybolan yıldızların büyülü tozu sayesinde yeniden hayal etmenin ne kadar önemli olduğunu fark ettiler.

 

Liam ve Gizmo, yollarına devam ederken, insanların hayal gücünü geri kazandıklarını gördükçe umut doluydu. Yıldızların kayboluşunun durdurulabileceğine dair inançları artıyordu. Bir sonraki duraklarına vardıklarında, insanların en çok hayal güçlerini kaybettikleri bir fabrika gördüler.

 

Fabrikada, monoton işlerle boğuşan işçiler vardı. Onların yüzlerindeki ifade, hayal kırıklığı ve tükenmişlikle doluydu. Liam ve Gizmo, fabrikanın yöneticisiyle konuşarak yıldız tozunu kullanma teklifinde bulundu. Yönetici, önce şüpheyle yaklaştı, ancak insanların motivasyonunu ve verimliliğini artırmak için herhangi bir şansı değerlendirmek istedi.Liam ve Gizmo, yıldız tozunu fabrikanın her köşesine serpiştirdi. Birdenbire, fabrikada bir değişim dalgası yayıldı. İşciler, sıradan görevlerinde bile yaratıcılıklarını kullanmaya başladılar. Makineler, renkler ve neşeyle hareket etmeye başladı. Müzik, fabrikanın her köşesinde yankılanıyor ve çalışanlar dans ederken gülümsüyorlardı.Fabrika bir dönüşüm geçiriyor, üretim süreci bile bir sanat eserine dönüşüyordu. Üretilen ürünlerin kalitesi yükseliyor ve insanların hayal güçlerini yansıtan özgün tasarımlar ortaya çıkıyordu. Fabrikanın atmosferi, kaybolan yıldızların büyülü tozunun gücüyle tamamen değişmişti.

 

Liam ve Gizmo, fabrikanın yenilenmesiyle gurur duyarken, diğer insanlara da yardım etmeye devam ettiler. Sokaklarda müzikal performanslar düzenlediler, çocuklarla sanat etkinlikleri gerçekleştirdiler ve hayal gücünü canlandıran etkinliklerle dolu bir atmosfer yarattılar.Zamanla, insanlar yeniden hayal etmenin önemini hatırladılar. Kaybolan yıldızlar geri dönüş yapmamış olsa da, insanlar hayallerini beslemeye ve yaratıcı olmaya başladılar. Birlikte, yeni hikayeler yazıyor, projeler gerçekleştiriyor ve birbirlerini destekleyerek kaybolan yıldızların yerini tutan bir ışık yaratıyorlardı.

 

Liam ve Gizmo, dünyayı gezip insanlara ilham vermeye devam ettiler. Her yerde, hayal gücünün canlı olduğu ve yıldızların kayboluşunu durdurmanın mümkün olduğu bir umut ve coşku hakimdi.Ve böylece, Liam’ın Stella ile olan rüyası gerçek oldu. Hayal gücü, insanların kalplerine yeniden yerleşti ve kaybolan yıldızların yerini tutacak bir parlaklık yaratıldı. Artık, insanlar gökyüzüne baktıklarında boşluklar yerine yıldızlarla dolu bir evren görüyorlardı.

 

 

 

 

21mayis Çerkes sürgünü

21 Mayıs, Çerkeslerin tarihte önemli bir olay olan sürgününün yıldönümüdür. 19. yüzyılın başlarında, Rus İmparatorluğu tarafından Kafkasya'da yaşayan Çerkesler, topraklarını terk etmeye zorlanmıştır. Bu süreçte, milyonlarca Çerkes yurtlarından sürülmüş ve birçok insan hayatını kaybetmiştir.

Çerkes sürgünü, insan hakları ihlalleri ve zorla yerinden edilmelerin acı bir örneğidir. Çerkesler, yüzyıllardır Kafkasya'nın dağlık bölgelerinde var olan köklü bir halktır. Sürgün süreci, Çerkes toplumunun kimliklerini, kültürlerini ve geleneklerini koruma mücadelesi açısından büyük bir travma olmuştur.

Bugün, Çerkeslerin sürgününün yıldönümü, anma etkinlikleri ve törenlerle hatırlanmaktadır. Bu, Çerkeslerin tarihi hafızasını canlı tutmak ve sürgünün etkileri üzerinde düşünmek için önemli bir fırsattır. Aynı zamanda, insan haklarına saygı göstermek, etnik ve kültürel çeşitliliği kutlamak ve geçmişte yaşanan haksızlıklardan ders çıkarmak için bir çağrıdır.

Çerkes sürgünü, tarih boyunca yaşanan bir trajedi olmasının yanı sıra, günümüzde de önemini korumaktadır. Bu tür acı olayları hatırlamak ve anlamak, toplumsal adaletin ve insan haklarının gelişmesine katkıda bulunabilir. Ayrıca, bu tür olaylar üzerinde düşünerek, gelecek kuşaklara barış, hoşgörü ve anlayışla birlikte yaşama kültürünü aktarabiliriz.

Çerkes sürgünü yıldönümü, tarihimizin karanlık bir bölümünü aydınlatmak ve insanlık adına daha iyi bir gelecek inşa etmek için bir hatırlatıcıdır. Bu günü anmak, geçmişte yaşanan haksızlıklara karşı duyarlılık göstermek ve kültürel mirasın korunmasına katkıda bulunmak için önemlidir.

Virginia Woolf

1:Virginia Woolf: London Landscapes" is a book written by the renowned author Virginia Woolf.

2:The book consists of essays written in Woolf's distinctive style.

3:Virginia Woolf: London Landscapes" explores Woolf's attachment to London and its influence on her.

4:The book presents London through Woolf's observations, thoughts, and emotions.

5:Woolf vividly describes the streets, buildings, people, and atmosphere of London.

6:Woolf's literary talent and keen observational skills captivate readers in "Virginia Woolf: London Landscapes."

7:The book can be considered an example of Woolf's modernist literary style.

8:Virginia Woolf: London Landscapes" holds an important place in literary history alongside Woolf's other significant works.

9:The book offers readers an opportunity to understand and explore London while presenting Woolf's artistic and intellectual vision.

10:"Virginia Woolf: London Landscapes" provides an unforgettable experience for literature enthusiasts.

Jane Austen's Literary Legacy 10 facts about Jane Austen:

Jane Austen's Literary Legacy 10 facts about Jane Austen:

1: Jane Austen is one of the most important writers in English literature. She was born in 1775 and passed away in 1817. 2: Austen is famous for her novels, which often depict the lives, relationships, and marriages of the upper class in society. 3: Her most famous works include "Pride and Prejudice," "Sense and Sensibility," and "Emma." 4: Austen's novels focus on the influence of social class differences, societal norms, and marriage on the characters. 5: Her works are characterized by humor, social observation, and sharp wit. Skillful language and dialogue are prominent features. 6: Austen frequently emphasizes marriage in her novels, exploring women's place, independence, and choices within society. 7: Her works are considered an important source for understanding the lifestyles, moral values, and societal norms of people living in the 19th century. 8: Austen has also been the subject of feminist readings due to her detailed and sensitive portrayal of domestic life and women's roles in society. 9: Her novels gained popularity after her death and continue to be regarded as classics that still captivate readers today. 10: Jane Austen is recognized as one of the most significant and influential writers in English literature due to her literary legacy. Her novels have reached a wide audience through film and television adaptations.

Jane Austen'un Edebi Mirası10 madde olarak

Jane Austen'un Edebi Mirası

10 madde olarak Jane Austen 

1:Jane Austen, İngiliz edebiyatının en önemli yazarlarından biridir. 1775 yılında doğmuş ve 1817'de hayatını kaybetmiştir.

2:Austen, romanlarıyla ünlüdür ve genellikle toplumun üst sınıfından insanların yaşamını, ilişkilerini ve evliliklerini konu alır.

3:En ünlü eserleri arasında "Pride and Prejudice" (Gurur ve Önyargı), "Sense and Sensibility" (Akıl ve Duygu) ve "Emma" bulunur.

4:Austen'ın romanlarında, karakterlerin sosyal sınıf farkları, toplumsal normlar ve evlilik gibi konular üzerindeki etkileri üzerinde durulur.

5:Austen'ın eserlerinde mizah, sosyal gözlem ve sivri bir zeka bulunur. Dil becerisi ve karakterlerin diyalogları ön plandadır.

Romanlarında sıklıkla evlilik üzerinde duran 6:Austen, kadınların toplum içindeki yerini, bağımsızlığını ve tercihlerini ele alır.

7:Austen'ın eserleri, 19. yüzyılda yaşayan insanların yaşam biçimlerini, ahlaki değerleri ve toplumsal normları anlamak için önemli bir kaynak olarak kabul edilir.

8:Austen, genellikle ev hayatı ve kadınların toplumdaki rolleri konusunda ayrıntılı ve duyarlı bir şekilde yazdığı için feminist okumaların da konusu olmuştur.

9:Romanları, onun ölümünden sonra popülerlik kazandı ve günümüzde hala okuyucuların ilgisini çeken klasikler arasında yer almaktadır.

10:Jane Austen, edebi mirasıyla, İngiliz edebiyatının en önemli ve etkili yazarlarından biri olarak kabul edilir. Romanları, film ve televizyon uyarlamalarıyla da geniş bir kitleye ulaşmıştır.

krotonian Theono

Krotonian Theano holds an important place among female philosophers because she was the first known female philosopher of her time, living in the 5th century BC. However, unfortunately, we do not have clear information about where Theano was born and her family. Some sources suggest that she was the wife of Pythagoras.After Pythagoras' death, Theano took over the leadership of the school, which demonstrates her considerable philosophical abilities. In addition to philosophy, she also worked on medicine and mathematics. Some even claim that she wrote about the golden ratio, although this has never been fully substantiated.There are many works attributed to her, but only a section of her work "On Piety" has survived to this day. In this section, it is seen that Theano clarified Pythagoras' teaching on numbers.

krotonlu Theonu

Krotonlu Theano, kadın filozoflar arasında önemli bir yere sahip. Çünkü o tarihte bilinen ilk kadın filozoftu. M.Ö. 500’lü yıllarda yaşadığı biliniyor. Ancak ne yazık ki Theano’nun nerede doğduğu ve ailesi hakkında net bilgiye sahip değiliz. Bazı çevreler onun Pisagor’un eşi olduğunu söylüyor.

Theano, Pythagoras öldükten sonra okulun yönetimini üstlenmişti. Bu da onun ne kadar yetenekli bir filozof olduğunu gösteriyor. Felsefenin dışında tıp ve matematik üzerinde de çalıştı. Hatta altın oran hakkında yazdığını iddia edenler olmuş ancak bu durum, hiçbir zaman tam anlamıyla netlik kazanmamıştır😞

Ona atfedilen birçok eser vardır ancak onun Dindarlık Üzerine adlı eserinden bir bölüm günümüze ulaşabilmiştir. Bu bölümde Theano’nun Pythagoras’ın sayılarla ilgili öğretisini daha açık hale getirdiği görülür.